Ofis tasarımlarında en önemli hususlardan biri de aydınlatmalardır. Yetersiz olarak veya yanlış olarak kullanılan ışıklar; verimin düşmesine, uyku haline vb. durumlara neden olur. Çalışma alanının elverişli olması gereken yerde tam tersi olarak elverişsiz bir hal aldırır.
Malzeme Seçimi Çok Önemli
Modern ofis veya yapılması gereken uygulama gereği aydınlatma söz konusu olduğunda doğru ampul yani aydınlatma sistemini seçmek çok önemlidir. Ampuller Kelvin (Sıcaklık Birimi) ölçeği ile ölçülen yoğunluk ve renkte net bir aralığa sahip olmaktadırlar.
Ofisin dengeli olması da çok önemlidir. Dengeyi sağlamak için ofiste bulunan tüm ışıkların aynı renk sıcaklığına veya uyuma sahip olduğundan emin olunması gerekir. Farklı renk sıcaklıkları veya renkli aydınlatmalar ofisin neşeli havasını tamamen öldürecek ve sıkıcı bir çalışma ortamı yaratacaktır. Aydınlatma için en iyi ampuller genellikle floresan, 6500k ampullerdir. Rengi beyaza yakındır. Bunun nedeni yoğunluğunun aşırıya kaçmaması ve normal gün ışığına benzemesidir. Doğru ampulleri seçmek dışında, netliği artırmak için masanıza düşük yoğunluklu bir ampul yerleştirebilir ofis aydınlatmaları ile harmanlayabilirsiniz.
Peki, sağlık açısından düşünüldüğünde ne olacak? Daima düşük güç parıltıya sahip aydınlatma aksesuarları kullanılmalıdır. Nedenine gelelim: Tepegöz floresan gibi aydınlatmaların hiperaktiviteden uyku problemlerine kadar pek çok sağlık sorununa yol açabilir olmasıdır. Ergonomik genel kurallar göz önüne alındığında, bilgisayar başında çalışırken aydınlatma kaynağının bilgisayar ekranından uzaklaştırılması doğru bir karar olacaktır. Araştırmalara göre en doğru aydınlatma malzemesi türü, her zaman Gooseneck lambalardır, çünkü belirli bir yerde daha fazla veya daha az ışık yayma özelliğine sahip olmaktadırlar.
Peki Ofislerde Doğrudan Aydınlatma Neden Tercih Edilmemelidir?
Birçok ofiste doğrudan aydınlatma kullanmaları nedeniyle göz yorgunluğundan kaynaklı çeşitli göz komplikasyonları oluşmaktadır. Doğrudan aydınlatma ciddi baş ağrısına sebep olabilir ve bu problemler üretkenliğin düşmesine yol açar. Bu sorunun çözümlerinden biri de her zaman tavan ışıklandırması yerine yan lambalar kullanılmalıdır. Eğer ki ikisine birden sahipseniz, tepe ışıklarını kapatabilir ve yan lambaları kullanabilirsiniz. Ayrıca, ışık kaynaklarının mesafesi de oldukça önemlidir. Bütün ışıkları sadece bir yerde konumlandırmak yerine ofisin etrafına eşit bir şekilde dağılımını sağlayın, böylece üretilen ışık ofisin her köşesine ulaşabilir olacaktır. Tabi bu da rahat ve sağlıklı çalışma ortamı oluşturacaktır.
İç Mekan Tasarımında Renk Uyumu ve Önemi
Çalışma alanını tavan ışıkları ve yan lambalarla aydınlatmanın dışında; duvarlarınız ve zemininiz için uygun rengi seçmek çok önemlidir. Parlak veya koyu renkler seçmemeye özen gösterin, bu durumdan kaçının. Aşırı renklendirme belirsiz bir görünüm oluşmasına neden olabilir. Soft renkler çok düşük yansıtma kabiliyetine sahip olduğundan tercih edilmesi isabet olacaktır, böylelikle ofisinizin aydınlatmasıyla uyum yakalayabilirsiniz.
Son olarak ofisinizde pencereler olsun ve pencereleri ışığı engeller hale getirmeyin. Doğal aydınlatma; ruh halini, enerji seviyesini, hormonal dengeleri artıracaktır. Çalışma yorgunluğuna ve hastalığa bağlı devamsızlık oranını da düşürecektir.
Sonuç olarak, doğru aydınlatma, çalışma alanında yaşam kalitesini artıracak önemli bir konudur. Ofis dekore edilirken bütçe iyi ayarlanmalıdır, aydınlatma malzemeleri seçilirken ucuz ürünlerden kesinlikle uzak durmalısınız. Sonradan pişman olmazsınız.
|