|
Renk seçimlerini asla küçümsemeyin. Günün büyük bir bölümünü geçirdiğiniz evlerinizin, ofislerinizin, çalışma alanlarınızın rengi psikolojiyi etkileyebildiği gibi konsantrasyonuzuda bozabiliyor.
Bulunduğunuz ortamının kişiselleştirilmesinin doğrudan verimini etkilediği bilimsel olarak biliniyor. Bu sebeple de bulunduğunuz ortam rengi ne olursa olsun kişiler masalarını, bilgisayarlarını, koltuklarını vb. kendi isteğine göre, en sevdiği kalemler, malzemeler, çerçeveler ile az da olsa değiştirir ve kendi alan rengini yaratır.
Renkler performansı olumlu veya olumsuz yönde etkilemektedir.
Ergonominin önemi her geçen gün artsa da örneğin bazı devlet dairelerinin ofis renginde griden veya benzer renklerden vazgeçemediğini görürsünüz. Kırmızı ve tonlarının yemek sektöründe iştah açıcı olarak düşünülerek tercih edildiği, hastanelerde beyaz ve yeşil tonlarının huzuru çağrıştırmasını, otorite ve resmiyet çağrıştırmak isteyen firmalarda lacivert tonlarının tercih ettiği bilinmektedir.
Kendi alanınız için renk seçerken yaptığınız işin de büyük önemi bulunmaktadır. Örneğin bir tasarım firmasında canlı, parlak, zıt konstrastlı renkler tercih edilirken, danışmanlık şirketinlerinde daha ikincil soft renk tonlarının tercih edilmesi doğru olacaktır.
Renklerden Bahsedecek Olursak;
En sıcak renk kırmızıdır. Fiziksel anlam niteliğinde hareketliliği, dinamizmi ve gençliği; duygusal anlamda ise mutluluğu, azim ve kararlılığı ifade etmektedir. Başka bir açıdan düşünüldüğünde gücün ve azmin simgesidir. Hareketliliğin ve azmin ihtiyaç duyulduğu yerlerde kırmızı kullanılması uygun olabilir. Çünkü kırmızı renk insana şevk kazandırır. Bundan dolayı özellikle gençlere hitabeden ürünlerde kırmızı sıkça kullanılır.
Kırmızının, yakın mesafelerde diğer renklere oranla fark edilmesi kolaydır. Algıda kırmızı renk direk farkedilecektir. Bu nedenle, uyarı işaretlerinde genellikle kırmızı renk kullanılır. Fakat uzaklaştıkça kırmızının fark edilmesi zorlaşacaktır. Bundan sebeple, uzak mesafelerden fark edilmesi istenen işaretler için mavi renk daha uygun olacaktır.
Kırmızı ilk anda dikkat çekici gelecektir, fakat uzun süre kırmızı ışığa maruz kalınırsa rahatsız ve tedirgin edici olmaya başlayabilir. İlk anda kendine çeken kırmızı, sonra kendinden uzaklaştırmaya başlayacaktır.
Kırmızı renk iştah açıcı olmasının yanında zaman kavramını da unutturmakta ve uykuyu kaçırıcı etkilere de neden olabilmektedir. Bu nedenle, özellikle yemekhanelerde veya lokantalarda tercih edilebilir. Böylece gelen misafirlerin daha fazla yemesi ve vakit geçirmesine yardımcı olacaktır. Kolay fark edilmesi, önce kendine çekmesi ve sonra uzaklaştırması fast-food türü işyerlerinde çok sık olarak kullanılmasına neden olmaktadır. (McDonald's - Burgerking - KFC - Coca-Cola kırmızı ile özdeşleşen markalardandır.)
Uzun süre kırmızı ışığın ya da rengin etkisine maruz kalmak kişide duyarsızlık, kabalık, kızgınlık ve saldırganlık gibi duygu bozukluklarına zemin hazırlayabilir.
Kan akışını hızlandıran ve hareketliliği teşvik eden kırmızı aynı zamanda eşlerin yakınlığını tahrik edicidir. Bundan dolayı, özellikle çocuk sahibi olamayan ya da birbirine daha yakın olmak isteyen çiftler için yatak odasında ve geceliklerinde tercih edebilecekleri renklerin en başında gelmektedir.
Kırmızı renk tansiyonu ve kan akışını hızlandırır. İnsana hareketlilik kazandırır. Kansızlık, soğuk algınlığı ve felç gibi şikayetleri olanların tedavisini destekleyici olarak kullanılabilir. Bununla birlikte yüksek tansiyon, gerginlik ve yüksek ateş gibi olumsuzluklara da zemin hazırlayabileceği için uzun süreli ve yoğun kullanımdan kaçınmak kesinlikle gerekir.
Kahverengi toprağın ve doğallığın rengi olarak kabul edilir. Ciddiyet, dayanıklılık, sadelik, dostluk ve metanetin sembolü olarak bilinir. Toplum içinde rahatlığı sağlar. Sosyal dengenin simgesidir. Zihin üzerinde üse çok etkilidir fakat çok dikkat çekmeyen bir renktir.
Kahverengi giyen insanlar özellikle toplum içinde diğer insanlara göre daha rahattırlar. Toprak rengi olması sebebi ile diğer insanlar arasında kaybolmanıza, dikkati üzerinizden atılmasına sebep olur. Karşısındaki insanda da resmiyetten uzak, rahat bir havaya neden olur. Kahverenginin verdiği bu rahatlık ve paylaşma isteği genellikle konuklarında rahatlık isteyen televizyon programcıları tarafından kullanılmaktadır. Rahat bir renk olması dolayısı ile karşınızdakinin kendisini resmiyetten uzaklaştırarak, daha samimi hissettirip size karşı açılmasını sağlar.
Kahverengiyi seven insanların tenleri genellikle hassas ve duyarlı olmaktadır. Duygusal yönleri daha ağır basar. Kendilerini güvende hissedecekleri tanıdık ortamlara ihtiyaç duyarlar. Sakinliği ve sadeliği severler, fakat yalnızlıktan hiç hoşlanmazlar.
Kahverengi, bulunduğu ortamda enerjisi ile insanın hareketlerini hızlandırır. Bundan dolayı, hızlı yemek yenilen hazır yemek salonlarında kahverengi genelde tercih edilmektedir. Zeminde kahverengi kullanmak toprağın güvenliğini hissettirir. Bu nedenle, resmiyetten uzak, rahat ve güvenli bir ortam oluşturmak istenen mekanlarda tercih edilmesi doğru bir karar olabilir.
İnsanda zihni faaliyetlerini destekler. Çocukların ise kendilerini güvende hissetmeleri için faydalıdır. Ayrıca, çocuklarda yardım sever olmayı ve yaptığı işi sağlamlaştırmaya teşvik eder.
İş görüşmelerinde, toplantılarda buna benzer tüm alanlarda tercih edilmemesi gereken ilk renktir.
Yeşil, güven rengi olarak tespit edilen ve hiç şüphesiz tabiata hâkim olan renktir. İnsana huzur vererek rahatlatır. İç açıcı bir renktir. Aynı zamanda umudu, yeniliği, gençleşmeyi ve yeniden canlanmayı çağrıştırmaktadır. Paylaşım, cömertlik ve uyumun rengi olarak da bilinmektedir.
Yeşil rengi seven insanlar genellikle üretken, çevresiyle uyumlu, içten ve doğayı seven insanlardır. Aynı zamanda hareketlerinde dengeli ve düzenlidirler.
Üretkenliği arttıran etkisiyle özellikle mutfak başta olmak üzere çalışanlardan üretkenlik beklenen bölümlerde kullanılması için uygundur. Yeşil rengin gözleri dinlendirici özelliği vardır. Huzur veren renk olarak temsil edildiği için odalarda ve belirli alanlarda kullanıldığında rahatlatıcı bir etkisi olacaktır. Tabiatı hatırlatması dolayısı ile beyazdan sonra mavi ile birlikte hastanelerde, huzur evlerinde, palyatif bakım merkezlerinde sıklıkla kullanılmaktadır.
Olumsuz etkileri olarak, aşırı rahatlama sonucu umursamazlık, yorgunluk hissi ve tembelliğe, ayrıca kıskançlığa neden olabilmesi sayılabilir. Çalışmaya yatkın olmayan, yani tembel, kişilerde tembelliği daha da arttırabileceği için bu kişilerin çalışma ortamlarında yeşil rengin hakimiyetinden kaçınmak faydalı olacaktır.
Siyah Nedir? önce bunu bir tanımlayalım. Siyah bir renk olarak bilinir fakat aslında siyah renk yoktur. Siyah (kara), bir renk değil renksizliktir.
Bu sebeple doğada siyah renk bulunmaz. Işığı emen ve yok eden yerler siyah olarak algılanır. Fakat biz burada, bilinen şekliyle yani siyah'ı renk olarak ifade edeceğiz.
Işığı absorbe eden yani yok eden siyah, hüznü, yalnızlığı, sıkıntıları ve endişeleri hatırlatarak karamsarlığı arttıcı etkiler gösterebilmektedir. Toplumlarda ölümü çağrıştırdığı için siyah, genellikle matemin rengi olarak tanımlanır. Bu nedenle bazı toplumlarda cenazelerde siyah renk hakimdir. Japonya'da siyah ise mutluğu temsil etmektedir Japonya burada yine farklılığını ortaya koymaktadır. Japonlar ise matem rengi olarak bütün renkleri emen siyah rengin yerine, içinde bütün renkleri barındıran beyaz rengi tercih etmektedirler. Siyah, yaygın olarak kötülüğün de sembolü olarak kabul edilmektedir..
Siyah renk aynı zamanda, gücü, soyluluğu, hırsı ve tutkuyu ifade etmektedir. Gücü ve soyluluğu çağrıştırdığı için makam araçlarında en çok kullanılan renk yine siyahtır. Siyah, hakim olduğu ortamlara gizem katar. Karamsarlığı arttırabileceğinden özellikle çocuk odalarında kullanılmamalıdır. Fonda kullanıldığında karamsar bir hava oluşturabilir. Işığı absorbe ederek, konsantrasyonu en çok getiren tondur.
Dikkatin dağılmasına engel olarak kullanılabilir ve konsantrasyonu arttırmaya yardımcı olabilir. Dikkati hemen dağılan kişiler çalışmak için daha karanlık ortamları tercih edebilmektedir fakat sürekli karanlık ve siyah ortamda kalmanın da olumsuz etkileri olabileceği için bunu alışkanlık haline getirmemek daha yararlıdır. Albert Einstain'ın siyah perdeli karanlık odalarda düşünmesini örnek verebiliriz.
Siyah'ı seven insanlar genellikle özgüveni yüksek, azimli ve kararlı şahsiyetlerdir. Kendi kararlarını sürekli kendileri vermek isterler. Bu özellikleri iş hayatında başarı getirir, fakat inatçılık, aşırı hırs gibi olumsuzluklarınıda dengelemeleri gerekir.
Siyah giyen insanların ruhsal sorunlarının diğer insanlara göre daha fazla olduğu tespit edilmiştir. Fakat buradan, her siyah giyenin ruhsal sorunu olduğu anlamı kesinlikle çıkmamalıdır. Örnekleyecek olursak, bütün eşyaları ve odası pembe renk olan bir çocukta özgüven eksikliği artabileceği gibi siyah renk ile uzun süre ve yoğun olarak yaşamak, özellikle çocuklarda, inatçılığa ve depresyona ya da karamsarlığa neden olabilmektedir.
Siyah, inatçılığa ve aşırı hırsa neden olabilen bir ton olduğundan sürekli kullanmaktansa hayatımızda doğru ve dengeli bir şekilde kullanmak daha isabetli bir karar olacaktır. Aslına şöyle de tanımlayabiliriz, renklerin kullanımındaki ihtiyaç odaklı tercihler ve denge her renk için geçerli olmaktadır.
Mavi yeryüzünde en çok karşılaştığımız renklerden biridir. Gökyüzü ve denizler buna en güzel örnek olabilir. Mavi gökyüzü ve deniz (deniz yansıma sebebi ile mavi görünür); özgürlüğü, huzuru ayrıca sonsuzluğu ifade eder. Mavi renk çok göze batmayan bir renk olduğu için özellikle arka fonlarda fazlaca kullanılabilir. Tıpkı doğadaki yeşil gibi insana rahatlık ve huzur veren, dinlendirici bir renk olarak maviyide tanımlayabiliriz.
Mavi renge ilgisi olan insanlar genellikle sakin, düzenli, güvenilir, sadakat sahibi, barışçıl ve içe dönük olmaktadır.
İnsanı sakinleştirici etkileri fazlaca vardır. Bu nedenle, bazı okullarda özellikle mavi renk kullanılmaktadır. Dinlenme mekanları ve yatak odaları için de öngörülebilir. Sakinleştirici etkilerinden dolayı yoğun çalışma mekanlarında kullanılması doğru değildir..
Mavi renk, Sakinleştirici ve kan akışını yavaşlatıcı etkileri ile tansiyonu düşürür. Bu özelliğinden dolayı yüksek tansiyonda ve ateşli hastalıklarda fayda sağlamaktadır..
Mavi çok yoğun olarak ya da koyu tonlarda kullanılırsa insana sıkıntı verebilmektedir. Açık mavi ise buzu çağrıştırır ve insanda soğukluk ve yalnızlık hissi uyandırma ihtimalini yükseltir. Mavi güvensizliğe, aşırı duygusallığa ve tembelliğe neden olabilecek bir renktir. Bundan dolayı, karamsar kişiler için uygun bir renk değildir. Karamsarlığa meyilli kişiler, en azından baskın renk olarak maviyi tercih etmemelidir.
Sonsuzluk, otorite, güç ve verimliliği ifade eder. (Çoğu kurumsal, büyük şirketlerin logosunda lacivert renk kullanılmaktadır)
Mavinin koyu tonlarından biri olan Lacivert düşüncenin önemli rengidir. Sezgileri güçlendirir ve karar vermeyi kolaylaştırmaktadır. Fazla göze batmayan bir renktir.
Lacivert insanların üzerinde başarılı ve güçlü imajı bırakır. Bundan dolayı, dünyadaki şirketlerin yarısından fazlası logolarında mavi-lacivert renk kullanmaktadır. Lacivert giyen kişiler de kendilerini daha inandırıcı ve güçlü hissederler. Uluslararası toplantılarda da devlet başkanları lacivert takım elbiseyi tercih etmesi tesadüf değildir. Bu etkisinden dolayı olsa gerek, inandırıcı ve karizmatik görünmek isteyen iş ve siyaset dünyasındakiler için vazgeçilmez bir renktir.
Lacivert mekanlar özellikle düşünce yoğun çalışmalar için uygundur. Yatak odasında kullanılmamalıdır.
Düşünce gücünü arttırarak karar vermeyi hızlandırıp kolaylaştıcı etkisi vardır. Düşünce gücünü arttırıcı etkilerinin yanında hafızayı da güçlendirmesi gibi avantajlarıda bulunmaktadır. Bilimsel araştırmalara göre Lacivert renk pijama giyenlerin rüyalarını daha iyi hatırladıkları tespit edilmiştir. Ruh ve sinir hastalıkları ile göz, kulak ve burun hastalıklarında tedaviye yardımcı olmasından dolayı hastanelerde bu renklere önem vermektedir.
Mor, asalet, burjuvazi, lüks ve ihtişamı çağrıştıran bir renk olarak tanımlanır. Özellikle açık tonları inanılmaz derecede rahatlatıcıdır. Hayal gücünü arttırarak şevk ve ilham verme özelliğinede sahiptir. Konsantrasyonu siyah kadar olmasada büyük oranda arttırır.
Mor rengi seven insanlar genel olarak, ruhsal dünyası ön planda olan, ağır başlı ve asil ruhlu kişiler olarak araştırma sonucuna varılmıştır. Duyarlılıkları fazla olduğu için sanat dallarında başarılı olma ihtimalleri diğer insanlara göre daha fazladır.
Mor renk, kullanıldığı tona göre farklı etkiler gösterebilmektedir. Morun açık tonları olan lavanta, leylak gibi renkler ilham verici etkileri için çalışma odalarında tercih edilebilir. Beyinsel faaliyetleri ve sanatsal düşünceyi arttıran mor, özellikle sanatçıların çalışma ortamları için uygun olabilir.
Mor renk, açık tonlarda ilham ve güven verici etki gösterirken, özellikle koyu tonlarda, mor rengin insanda meydana getirdiği asalet duygusu, bazı insanlarda küstahlık, kabalık ve hatta kavgacı bir yapıya da neden olabilecek şekilde etki gösterebilir. Melankolik bir etkisi vardır. Hüzün, üzüntü ve depresyonu çağrıştıran etkileri de vardır. Özellikle koyu tonlarda, nevrotik gibi bazı duyguları açığa çıkartarak bilinçaltını etkileyip insanda korkuya ve hüzne neden olabilen mor renk, belki de bu yüzden, intihar edenlerin en çok sevdiği renklerden biri olarak bilinmektedir. Bu nedenle, depresyona yatkın kişilerin, ruhsal sorunu olanların, alkoliklerin ve madde bağımlılarının olduğu ortamlarda kullanılmamalıdır.
Kırmızı ile beyazın karışımı ile elde edilen bir renk olan pembe, kırmızı gibi canlılık verir ama daha soft ve yumuşaktır. Karışımda bulunan kırmızı ve beyaz renklerin oranlarına göre pembenin tonları da değişim gösterir.
Genelde mavi renk erkekler için, pembe ise kadınlar için, özellikle de kız çocuklarının rengi olarak tanımlanır. (Aslında bizim düşüncemize göre bu doğru bir durum değildir.) Tabiki her iki renk de erkekler ve kadınlar tarafından kullanılabilir fakat tamamen mavi bir elbise içindeki bir kadın ile şeker pembe takım elbise giyen bir erkeğin çevrelerinde bıraktıkları etki kesinlikle aynı olmayacaktır.
Pembe neşe ve mutluluk veren bir etkiye sahiptir. Aynı zamanda hayallerin ve aşkın rengi olarak tanımlanır. Belki de bu yüzden daha çok bayanlar tarafından sevilen ve tercih edilen bir renk olarak akılda kalmıştır.
Saflığı ve sevimliliği çağrıştırdığı için kız çocukları en çok pembe ve tonlarını sevmektedir. Bu nedenle, özellikle kız çocuklarının odalarında daha fazla tercih edilir. Sakinleştirici etkilerinden dolayı ise hapishane ve uyuşturucu tedavi merkezlerinde de kullanılmaktadır. Ayrıca şu da unutulmamalıdır ki, pembenin rahatlatıcı etkisinden dolayı, müşterilerin pembe giyen kasiyerlere daha rahat ödeme yaptıkları bilimsel olarak tespit edilmiştir. Bu nedenle, pek çok mağaza ve markette kasiyerler pembe giymektedir. Ülkemizde çok tercih edilmesede birçok ülkede bu teknik kullanılmaktadır.
Pembenin etkilerine ek olarak çalışma ortamları için çok uygun bir renk olduğu söylenemez. Sebebi ise çalışanların üretken olmaları gereken iş ortamlarında pembe rengin ağırlıklı kullanımı çalışanlarda rehavete ağırlığa yorulmuşluğa sebep olabilir.
Pembe renk, kişide olumlu duyguların oluşmasına yardımcı olur. İnsanı sakinleştirici ve vücudu rahatlatıcı etkilere sahiptir. Pembe rengi seven insanlar, duygusal, neşeli, sorumluluklarının bilincinde ve biraz ürkektir, fakat çekingenliklerini fazla belli etmezler.
Sarı, ışığın, sevincin, üretim ve verimliliğin rengi olarak kabul edilir. İnsana sevinç ve coşku vermektedir. İlham verici özelliğide vardır. Bilgiyi ve bilgeliği ifade eder. Mutfak için tercih edilen bir renktir.
En parlak renk sarıdır. Sarı renk sıcak bir renk olmakla birlikte, yeşile kaçan bazı tonları ile soğuk bir renk gibi algılanabilir. Bu nedenle, sarı canlılık ve neşenin rengi olduğu söylesekte, hüznün ve sonbaharın da rengidir aynı zamanda. İki zıt etkiyi de içinde barındırmasından dolayı insanda duygu ve zihin karışıklığına neden olabilmektedir. Fazla ilham verici olması sebebi ile zihin karışıklığına neden olabileceğinden çalışma odalarında kullanılması çok fazla tavsiye edilmez. Ayrıca, dinlenme ve benzer mekanlar için de uygun bir renk değildir.
Sarı renk aynı zamanda geçiciliği de ifade etmektedir. Geçiş rengi olarak kabul edilebilir. Çok dikkat çekici olması ve geçiciliği ifade etmesinden dolayı özellikle taksilerde en çok kullanılan renktir.
Sarı renk zihin faaliyetlerini artıracaktır ve insana cesaret verecektir. Bu sebeple, sorumluluk ve yönetim gerektiren işlerde başarılı olan kimselerin sarı rengi seviyor olmasına şaşırmamak gerekir. Sarı rengi seven insanlar ilgi çekmekten ve her şeyin kendi kontrollerinde olmasından hoşlanırlar. İşlerin kendi kontrollerinden çıkmasına ise asla tahammül edemezler.
Dışa dönük olmayı, neşeyi temsil eder. Kırmızı kadar değil fakat enerji veren sıcak bir renktir. Ancak yoğun turuncu kullanılan ortamların insanların sosyalleşme dürtülerini harekete geçirdiği için sinir sistemini olumsuz etkilediği de bilinmektedir.
Turuncu, Kırmızı ile sarı rengin eşit oranlarda karıştırılmasıyla elde edilen bir ara renk olan Turuncu, aynı zamanda sıcak renkler grubunda yer alır. Kırmızı ve sarının karışımdaki oranını değiştirerek turuncunun farklı tonlarınıda elde edebilirsiniz.
Turuncu dışa dönük, heyecan ve mutluluk verici, dinamik, dikkat çekici, çarpıcı ve iç açıcı bir renktir. Sıcak renklerin kişiye canlılık ve neşe vermesi, kırmızıdan sonraki en sıcak renk olan turuncu için de geçerlidir diyebiliriz. Turuncuda aynı zamanda gösterişin ve şatafatın rengidir, fakat kırmızı kadar rahatsız edici olmadığından istenilen yerlerde rahatça kullanılabilir.
Turuncu rengi seven kimseler genellikle dışa dönük, hareketli, neşeli ve sosyal ilişkileri kuvvetli olmaktadır. Bununla birlikte, bazen de gösterişe yatkınlık, sürekli haklı olma ve üstün gelme isteği diğer insanlara göre fazlaca görülebilir.
Turuncu, kendisini oluşturan kırmızı ve sarı rengin de etkisiyle metabolizmayı hızlandırıcı etkilere sahiptir. Canlılık, cesaret ve güven vericidir. Zihni hızla harekete geçirir.
Turuncu, hakim renk olarak kullanıldığı ortamlara neşe ve canlılık verir. Bundan dolayı, çocuk odalarında, mutfakta ve yemek odasında rahat bir şekilde kullanılabilir. Çalışırken dikkatinizi toplamanıza engel olabileceğinden dolayı çalışma odası, canlılık verici etkisinden dolayı dinlenme mekanları ve yatak odası gibi yerlerde kullanımının çok uygun olduğunu söyleyemeyiz ancak illede kullanmak istiyorsanız bu tür mekanlarda farklı renklerle kombine edip olumsuz yönlerini bastırarak kullanabilirsiniz.
Alçak gönüllülüğü ve dengeyi, hareketsizliği ifade etmektedir. Kullanıldığı ortamlarda kasvetli bunaltıcı bir havaya neden olabileceği için fazla tercih edilmeyen bir renk tonudur. Tamamlayıcı renk olarak kullanılmasını öneriyoruz daha doğru olacaktır.
Siyah ve beyazın değişik oranlarda karıştırılmasıyla elde edilen bir renktir. İnsan gözünün en rahat algıladığı renklerden birisidir. Hakim olduğu ortamda bir ciddiyet havası oluşmasına katkıda bulunur.
Gri rengi seven insanlar genellikle olaylardan uzak durmayı ve karışmamayı tercih etmektedir. Tarafsız kalırlar ya da taraf olduklarını çok fazla belli etmezler. Ayrıca, kuralcı, tutucu ve hareketsiz yanlarının ağır bastığı söylenebilmektedir. Gri rengin baskın olduğu ortamlarda uzun süre kalmak, kişide karamsarlık ve içe kapanıklığa da neden olabilmektedir. Grinin bu etkilerinden dolayı, aktif ve dışa açık insanlar gri rengi genelde bunaltıcı bulurlar.
Diplomatik ve ağır ortamlarda denge unsuru ve uzlaştırıcı olarak kullanılabilir. Tek başına ya da hakim renk olarak kullanıldığı ortamlarda bunaltıcı bir havaya neden olabileceği için fazla tercih edilmeyen bir renktir. Özellikle, ciddiyet istenen ortamlarda, aşırıya kaçmamak kaydıyla, uzlaştırıcı ve dengeleyici etkilerinden de faydalanmak için tamamlayıcı renk olarak kullanmak en ideali olacaktır.
Bütün renkleri içerisinde barındıran beyaz renk, saflığın ve temizliğin simgesi olarak kabul edilir. Soğuk kanlılığı, asaleti, masumiyeti, istikrarı ve devamlılığı temsil etmektedir. Huzur ve güven verici özelliği vardır. Düşünce gücünü inanılmaz derecede arttırır. Aynı zamanda insana hüzün veren, dertlerini ve sıkıntılarını hatırlatan bir yanı da bulunmaktadır. Belki de bu yüzden, Uzak Doğu Asya ülkelerinde ve özellikle Çinliler arasında beyazın matem rengi olduğuna inanılmaktadır.
Renklerin mekanlar üzerindeki etkisi yatsınamaz. Evinizdeki oturma odanızın ya da iş yerinizdeki çalışma ortamınızın duvarlarındaki ve eşyalarındaki hakim renkler sizin ve o ortamda bulunan diğer kişilerin algılarını ve ruh hallerini belli ölçüde etkileyecektir. Bu nedenle, renk seçimi yaparken bunları da göz önünde bulundurmak ve kullanılan mekanın ruhuna uygun renkler seçmek gerekir.
Mekanlarda algı açısından bakarsak, beyaz renkle boyanan mekanlar daha geniş ve ferah olarak algılanır. Bu etkisinden dolayı, özellikle banyo, mutfak ve benzeri dar mekanlar ile misafir odaları için uygun bir tercih olabilmektedir. Bununla birlikte, bütün renklerle uyum sağlayan, tamamlayıcı ve dengeleyici bir renk olarak diğer mekanlarda da rahatlıkla kullanılabilmektedir. Işığı yansıtan beyaz renk, az ışık alan mekanların aldığı ışığı mekan içinde yansıtarak mekanın daha aydınlık olmasını sağlar.
Temizliği ve sağlığı çağrıştırdığı için, beyaz renk başta hastaneler ve ilaç firmaları olmak üzere sağlık alanında oldukça sık kullanılır. Hatta dikkat ederseniz neredeyse bütün ilaç kutuları beyaz renktedir.
Giysilerinde beyaz renk tercih edenler daha istikrarlı, güvenilir ve temiz olarak algılanırlar. Ayrıca, insanı olduğundan daha genç gösterebilmektedir ve çoğu zaman makyaj yapmaktan daha etkilidir.
Beyaz rengi seven insanlar genellikle, temizliği, aydınlığı ve düşünmeyi seven, hayal dünyası geniş, soğuk kanlı ve uzlaşmacı kişiler olduğu bilinmektedir.
|
by Salih EFE - 27.10.2019 21:30 
Instagram adresim için tiklayin... 
